Baltık Kehribarı
Dünyanın en büyük kehribar rezervleri Baltık denizi ve çevresindeki ülkelerdedir. Bu bölgede kehribar 11.000 yıldır kullanımdadır.

Blue Earth adı verilen ve mavi-yeşil renkli, Alt Oligosen (30 milyon yıl) yaşlı glokonili (glauconite) kumtaşından oluşan bu formasyon içinde düzensiz yumrular (nodül) şeklinde yoğun birikimler oluşturdular. Bu formasyonun, 1 m³ kayacı içinde 0,5-2,5 kg. kehribar yeralmaktadır. Samland (Sambiya-Kaliningrad) yarımadasının batısında bu formasyon içinde yüzbinlerce ton kehribar bulunduğu düşünülmektedir.
Baltık Kehribarının Oluşumu
Günümüzden 40-50 milyon yıl önce, bugünkü İskandinavya, Baltık denizinin olduğu çok geniş alanlar ve bu denizin bugünkü güneyinde bulunan ülkeler çok yoğun ve gelişkin çam ormanlarıyla kaplıydı. Yarı tropik iklimin hakim olduğu bu ormanlarda yaygın olarak bulunan bir conifer (kozalaklı) cinsi olan "Pinus Succinifera" Baltık Kehribarinin oluşumunda başrolü oynamıştır.
Başlangıçta yalnızca bu cins ağaçların salgıladığı reçinenin, kehribara dönüştüğü düşünülmekteydi, ancak sonraki araştırmalar bu ormanlarda bulunan diğer çam (conifer) türlerininde, Dünyanın diğer bölgelerinde bulunan çiçekli ağaç reçinelerininde kehribar oluşumuna yol açtıkları anlaşılmıştır.
Kimyasal Özellikler
Baltık Kehribarında, %3-8 oranında succinic asit bulunur. Latince kehribar, succinum olarak isimlendirilmiştir. Bu nedenle, reçinesinden kehribar oluşan çam cinsi Pinus Succinifera olarak adlandırılmış, mineraloglarda kehribarı succinite olarak tanımlamışlardır.
Baltık bölgesinde, iklimin değişimi ve sıcaklıkların gittikçe artması, çam ağaçlarının büyük miktarlarda reçine üretmesine yol açtı. Gövdelerinde oluşan küçük kırık ve çatlamalar bile yoğun reçine salgılanmasına sebep oldu. Bu karaktere sahip ağaçlar günümüzde yeryüzünde bulunmamaktadır.
Jeolojik Formasyon
Orman tabanına dökülen şekilsiz reçine topakları, sellenmeler ve akarsular vasıtasıyla durgun sularla kaplı bölgelere taşındı ve delta sedimentleri içine gömüldüler. Milyonlarca sene boyunca, epirojenik hareketler sonucu alçalan bölgede oluşan denizel ortamda üzerine taşınan metrelerce kalınlıktaki sedimanların altında korundu.
Jeolojik Kesit
Baltık Kehribarının çoğu, Samland yarımadasının yüzeyden 25-40 metre arasındaki tabakalarından elde edilir. Baltık sahilleri için tipik jeolojik kesit yüzeyden derine doğru şöyledir:
- 1 metreden az alüvyon
- 4 metre Pleistosen kum ve marnı
- 17 metre Tersiyer kumtaşı ve lignit kömürü
- 1-3 metre Tersiyer lignit kömürü
- 17-20 metre Tersiyer glokonili kumtaşı (Alt Oligosen)
- 5-6 metre Tersiyer Blue Earth Kehribar bulunduran formasyon
- En altta Kretase yaşlı gri-yeşil kiltaşı (kehribar bulundurmaz)
Tarihsel Kullanım

Taş devrinden itibaren kehribar kullanımı

Arkeolojik kehribar bulguları
Baltık bölgesinde yaşayan insanlar taş devrinden (Stone Age-Mesolithic) bu yana, kehribarı farketmişler, parçalarını önce deniz kıyısından toplayarak, sonra plaj kumlarından, alüvyonlardan çıkararak değerli taş olarak çeşitli amaçlar için kullanmışlardır.
Yüzbinlerce sene önce erozyon sonucu, kehribar parçaları yeryüzüne yayılmıştır. Buzul çağında ise, buzulların taşıması ile ikincil (sekonder) oluşumlu olarak Polonya'nın her tarafına dağılmışlardır.
Modern Toplanma ve Üretim


Günümüzde de özellikle sonbahar fırtınalarından sonra, bölge halkları plajlara "Kuzeyin Altınını" (Gold of The North) toplamaya koşar. Artık, çakıl büyüklüğünde taneler yaygındır, 1 kg.'ı aşan parçalar çok enderdir.
Baltık denizi tabanında yüzeyleyen Blue Earth formasyonunun aşınmasıyla ortada kalan kehribar parçalarının özgül ağırlığı deniz suyundan azıcık fazla olduğundan suyun dibindeki sabun gibi sürüklenerek akıntı ve dalgalarla sahile, sığ sulara, Güney Baltık denizine sahili olan tüm ülkelerin kıyılarına taşınmıştır.
Renk Çeşitleri
Baltık Kehribarinin doğal renkleri, sarı, turuncu, kahverengi, kırmızı, siyahımsı, yeşil, mavi ve en yaygın olarak da bal rengidir. Nadiren, içindeki mikroskopik gaz kabarcıkları nedeniyle kemik beyazına rastlanabilir.

Sarı, turuncu ve beyaz kehribar

Turuncu, sarı ve kırmızı renkli kehribar

Ender bulunan beyaz, işlenmemiş kehribar

Kırmızı-siyah kolye olarak değerlendirilmiş
Sanatsal Kullanım


Baltık Kehribarından yapılma boğa ve yunus balığı heykelleri
İnklüzyonlar ve Özel Örnekler

Gözyaşı damlası şeklinde hava kabarcıkları inklüzyonları bulunduran kehribar

Kaliningrad'da açık işletmeden (Open Pit) kehribar üretimi
Ticari Üretim ve Ekonomi
Dünya yıllık kehribar üretiminin %90'dan fazlası (500-700 ton/yıl) Baltık bölgesindeki açık işletmelerden (Open Pit) yapılmaktadır. Baltık ülkeleri için kehribar sektörü, binlerce insanın çalıştığı büyük bir sanayi kolu durumundadır.
Ticari olarak mücevherat yapımında daha çok Baltık ülkeleri ve Dominik Kehribarları kullanılmaktadır. Baltık bölgesinde yapılan yıllık kehribar üretiminin %90'ı küçük parçalar halinde ve düşük kalitelidir. Bu ürün fırında saflaştırılarak, çeşitli kalitelerde (normal-yüksek-en yüksek) cila, tıbbi ilaç sanayi hammaddesi ve succinic asit imalinde kullanılmaktadır.
Kehribar Yolu (Amber Routes)

Kehribar yollarını gösteren harita
M.Ö. 3000'li yıllardan başlayarak, Avrupa'nın Güney ülkelerinin kehribar talepleri Baltık denizi yöresinden karşılanmaktaydı. Ortaçağdan sonraki dönemlerde Romalılar, Roma'dan Kuzeye yolculuk yapıp kehribar satın alıyorlardı.
Öyle düzenli bir ticari bağlantı kurulmuştu ki, Roma'dan Kuzey Avrupa'ya uzanan hat, "Kehribar Yolu" (Amber Routes) olarak anılıyordu. Bu antik yol güzergahı: Roma (İtalya) >> Slovenya >> Almanya >> Macaristan >> Avusturya >> Slovakya >> Çek Cumhuriyeti >> Polonya ve Kaliningrad (Rusya).
Çevresel Etkiler
Ancak, özellikle Yantarny (Palmnicken) yöresinden 150 yıldan fazla bir süredir yapılan madencilik faaliyetleri sonucunda, Baltık denizine dökülen tahminen 100 milyon tondan fazla atık malzeme yoğun bir kirlilik yaratmaktadır.